Varoluş Sebebimiz
Güzel kokulara duyduğumuz hayranlık ve merak ile tek bir soru sorduk: Koku ne zaman en eşsiz, en ikna edici, en unutulmaz ve en tarif edilemez olur? Cevabı da yine kendimizde bulduk: Ten ile birleştiği an. Çünkü o zaman, biz şişelerimize ne koyarsak koyalım, hepsi farklı tenlerde farklı danslar edecekti.
İşte bu yüzden Türkan var. Tenimize yakışanı, tenimizin hak ettiğini, aradığını, istediğini vermek ve hayatın içinden geçerken etrafa yaydığımız ritme karakter katmak için…
Bizi unutulacak bir yüzden akılda yer edinecek bir hatıraya, anıya, hikâyeye dönüştürmek için var. İnsanın doğadaki yerine değil, insanın doğasına yakışmak için var. Düşlerimiz, düşüncelerimiz, parmaklarımız, bakışlarımız ve kelimelerimiz kendimizi anlatmak için yetersiz kaldığında bunu
bizim yerimize kokumuz yapsın, kokumuz bizi anlatsın diye var. İnsanın doğasına en yakışan kokuları bulduğumuza inandığımız için buradayız. Kusurlarımızla insan olmayı kutlamak ve geçtiğimiz her yerde kendimizden bir parça bırakalım diye buradayız. Koku alabilmenin ne kadar mucizevi bir şey olduğunu anlatmak ve hatırlatmak için buradayız.
Türkan için kokunun kromozomu yoktur.
Türkan her ne kadar bir kadın ismi olsa da en güzel kokuları üretmek için bir araya getirdiği esansların bir cinsiyeti yok. Şişelediğimiz her koku kendine uygun tenin arayışında. Bu arayış sırasında da o tene sahip kişinin erkek ya da kadın olmasına bakmadan, kişinin yaydığı enerjiyle uyum içinde olmaya önem verir. Yeter ki siz zevkinize, teninize ve karakterinize uygun olan Türkan kokuları ile tanışın.
Türkan için doğadan gelen doğaya dönmelidir.
Doğa bize hayatın mucizelerini sunarken bize ise ona karşı saygılı olmak, onunla bir bütünlük ve uyum içerisinde yaşamak düşer. Tam da bu yüzden her bir Türkan kutusu ve şişesi doğanın döngüsü düşünülerek, bıraktığımız karbon ayak izinin yok sayılacak kadar az olmasına özen gösterilerek tasarlandı. Bu yüzden Türkan sadece güzel kokularla değil, A’dan Z’ye doğa dostu cam bir şişede gelir ve doğada geri dönüşebilir.